- Katılım
- 13 Kas 2020
- Konular
- 2,005
- Mesajlar
- 4,336
- Çözümler
- 7
- Tepkime puanı
- 952
- Puanları
- 188
- Konum
- Bursa
Yol bisikleti seçimi, bir yol bisikletçisi için en önemli konu. Yanlış kadro boyu çeşitli ağrılarla size geri dönerken, yanlış ekipman seçimi ise performansınıza büyük ölçüde etki edebiliyor. Eğer yol bisikleti almak konusunda kararlıysanız bir çok maddeyi gözden geçirip sizin için en uygununu almanız hem bisikleti uzun süre kullanımınız bakımından hem de bütçe bakımından size iyi dönüşler sağlar. Aşağıda bisiklet seçimi konusunda gözden kaçırmamanız gereken maddeleri, açıklamalarıyla birlikte sıralıyor olacağız, şimdiden keyifli okumalar.
Yol bisikleti satın alırken dikkat etmeniz gereken en önemli madde bisiklete ayıracağınız bütçedir. Bütçe bölümünü 500-1000 TL, 1000-3000 TL, 3000-6000 TL, 6000-10000 TL ve 10000+ TL olarak 5 ana gruba ayırırsak, orta seviye bir yol bisikleti kullanıcısı için 3000-6000 TL bandı seçim yapmak için gayet geniş bir aralık sunuyor. Amatörlük seviyesini 500-1000 TL olarak belirlediğimizden bu fiyat aralığında seçim yapma imkanınız daha kısıtlı hatta sıfır modeller arasında amatör seviyede alınabilecek yol bisikleti modelleri bir elin parmağını geçmeyecektir. Üst gruplara girdiğimizde 6000-10000 TL arası yine seçim yapma imkanının kısıtlı olduğu aralıklardan biri, çünkü bir çok firmanın amiral gemisi modellerinin orta seviye bisikletleri bu fiyat aralığında. Bisiklete ayırabilecek 10000+ TL bütçeniz varsa seçim aralığınız fazlaca geniş, bu aralıkta ise seçim tamamen renklere, ağırlıklara, marka tutkusuna kalmış durumda.
Bütçe bölümündeki 500-1000 TL aralığı, bisiklete binmeyi yeni öğrenen ama yol bisikletiyle bu işe başlamak isteyenler için uygun. Yani 1000 TL’ye kadar yol bisikleti önerisi istiyorsanız, alacağınız bisiklet sizi sadece idare edecek bir bisiklet olacaktır. Kısa vadede 1000-3000 TL bandına çıkacağınız kuvvetle muhtemel.
1000-3000 TL daha önceden bisiklet kullanmış, artık yol bisikleti kullanmak isteyenler için, 3000-6000 TL yol bisikletini uzun süre deneyimleyen ve artık sınıf atlamak isteyenler için, 6000-10000 TL uzun süredir bisiklet kullanan ve artık çok küçük ağırlıkların/açıların performansını etkilediğini düşünen kullanıcılar için, 10000+ TL ise yarışçı kategorisinde bulunan kullanıcılar veya marka tutkusu yüzünden bu bütçeye çıkan yol bisikleti sürücüleri için uygun bütçelerdir. Tabi bu demek değil ki yeni başlayan birisi 7000 TL ye yol bisikleti alamaz. Bütçe uygunsa pek tabi alınabilir. Ayrıca yol bisikleti o kadar engin bir deniz ki her zaman her bisikletin, her grupsetin, her jantın daha iyisi var. Yani yol bisikletinde bütçe ne kadar yüksekse bisiklet o kadar iyi oluyor.
En sık karşılaşılan ve piyasada en kolay bulunabilen kadro materyalleri alüminyum ve karbon olarak iki gruba ayrılıyor. Bunların dışındaki materyallerin pek bir esprisi olmadığını söylemeden geçmek mümkün değil. Ama alüminyum ve karbon kadrolar da kendi içlerinde birleşip yarı alüminyum yarı karbon diye ayrı bir model oluşturmuş. Bu karışımı bir çok firmanın üretim bandında görmek mümkün. Bu noktada maşası karbon, kadrosu alüminyum kadrolar giriş seviyesi için gayet mantıklı bir seçim olacaktır. Bunun dışında karbon denilen malzemenin neden bu kadar tutulduğunu ve pahalı olduğunu ilerleyen günlerde daha detaylı açıklayacağız. Genel olarak karbon kadrolar yarı profesyonel veya profesyonellere, alüminyum kadrolar (çok ekstrem durumlar dışında) amatörlere, karbon-alüminyum kadrolar ise geçiş dönemindeki kullanıcılar hitap ediyor.
Yol bisikleti kadro boyu diğer bisikletlere nazaran çokta net olmayan ölçülere sahiptir. Genel kanı boyunuza tamamen uyan bir kadro almanız doğrultusunda çoğunluk sağlasa da, sprint çalışmaları için genellikle bir boy küçük kadro boyu tercih ediliyor ve uzmanlar bu seçimin doğru olduğunu savunuyor.
Kadro boyu hesaplamak için bir çok yöntem gösterilmekte, iç bacak boyunu ölçenler, bacağın üst vücuda oranını ölçenler vs. Uzayıp giden bir hesaplama yöntemleri listesi var. Bunların bir çoğu gereksiz uzatılmış, geçerliliği kalmamış ve eskimiş yöntemler olmakla birlikte genel kanı artık sadece boy uzunluğu ile kadro boyunu bulma yönünde. Yapılması gereken asıl hesap ise aşağıda.
Yol Bisikleti Kadro Boyu Hesaplama
Yukarıdaki bisiklet kadro boyu hesaplama tablosuna göre kadronuzu satın alıp bike fitting uygulaması yaptığınızda rüya gibi bir bisiklete sahip olacağınızdan kuşkunuz olmasın Bu arada dip not olarak belirtmekte fayda var ki bu bisiklet kadro boyları her firma için birerbir örtüşmüyor. x firması’nın 56″ diye belirttiği kadro boyu, y firmasında 54 çıkabiliyor.
Kadro boyu en can alıcı nokta, sakın ucuza geliyor diye size uymayan bir kadro almayın. Hem paranıza hem canınıza yazık olur. Baş edilmez ağrılara maruz kalabilir ve kurtulmak için çok para harcayabilirsiniz. Bazı mağaza çalışanları size uymayan bir kadro boyunu, seleyi indirip kaldırarark, gidonu eğerek size uygun hale getirebileceğini söyleyebilir, hemen çıkın o mağazalardan
Aldığınız yol bisikletinin üstündeki ekipman, bisiklete vereceğiniz parayla doğru orantılı olmakla birlikte yol bisikletlerinde 3 ana marka altında onlarca grupset bulunmakta. Şahsi kanaatim, Türkiye sınırları içerisinde teknik servis ağı en geniş olan ve hala en sorunsuz marka olan Shimano’yu tercih etmenizdir. Her türlü yedek parçasını çok rahat bulabilir, istediğiniz her yerde tamirini yaptırabilirsiniz. Şu “en iyisi Campagnolo abi” diyenleri ise, pro-peleton’daki bisikletleri incelemeye davet edebilirsiniz (kullanım oranı düşüktür). Zira pahalı mal her zaman iyi değildir, İtalyan bile olsa değildir işte
Diğer yandan en iyisi, bulunduğunuz bölgede teknik servis ağı en geniş olan, en sorunsuz, en tutarlı olandır.
Yol bisikleti grupset listesi
*Durdu ibaresi, ürünün üretiminin durdurulduğunu ifade eder. Bunun yanında ekipmanla ilgili bilmeniz gereken önemli başka bir nokta ise ekipmanların üretim yılları ve/veya seri numaralarıdır. Örneğin Shimano Sora 3400 vites grupseti bir sonraki sene çıkan Sora 3500 grupsete oranla daha ağır, çalışma sistemi daha değişik bir grupsetti ve kullanıcılar bu işleyişi sevmediği için shimano 3500 grupsette işleyişi değiştirdi. Bu yüzden Shimano Sora 3400 grupsetli bisikletler piyasada oldukça ucuza bulunabiliyor. Bu tip farklılıklar bütün markalarda olduğu için, en güncel seriyi almanızı öneririm.
Bunun dışında bir de karışık grupset’lerle satılan bisikletler var, fren-vites kolları Shimano 105, ön aktarıcısı Shimano Tiagra, arka aktarıcı Shimano Sora, frenleri ise Tektro marka olan bisikletlerin Shimano 105 grupsetli diye satıldığına hepimiz şahit olmuşuzdur. Bu sistem aynı zamanda Dağ bisikletlerinde de uygulanıyor, dolayısıyla en çok dikkat edilmesi gereken husus budur. Üst Sınıf bisiklet bile alıyor olsanız ürün farklılıklarına dikkat etmenizi öneririm aktarıcı sistemi Shimano, kaset dişlisi sram olan bir çok bisiklet satılıyor.
Yeni alacağınız bisikletin ilk değiştirilecek ekipmanı genelde jant olur. Çünkü bir çok firma, ürün fiyatını düşürmek için janttan kısar, kısar, kısar! Sonunda elinizde “no-name”, ağırlığı belli olmayan, aerodinamisiyle pekte ilgilenilmemiş, hatta bazen kaynak yerleri dahi düzeltilmemiş “sevimsiz” (!) bir jant kalır. Bunu önlemenin tek yolu, jantları en düşük seviye bile olsa “markalı” almaktır. Koyu bir Shimano’cu olarak, giriş seviyesinde alabileceğiniz en iyi jantların Shimano’lardan biri olduğuna bahse varım Üst seviyelerde ise bugüne kadar kimsenin bisikletin üstünde gelen jantları kullandığını görmedim.
Lastikleriniz ise giriş seviyesi için 23 yerine 25 mm olmalı. 23 mm yeni başlayanlar için hem konforsuz, hemde mazgallara çok çabuk girebildiği için riskli bir genişlik. Maşanız kaldırabiliyorsa 28mm bile düşünebilirsiniz, yeterki sizi yol bisikletine küstürmesin, incitmesin
Yol bisikleti piyasası birden fazla değişkene ve seçime bağlı olarak fiyatların dalgalandığı bir sektör. Özellikle Türkiye’de üretim yapan firmalar Fiyat/Performans dengelerini bozmayı hedefleyen fiyat politikalarına sahip. Bu firmalar Bianchi, Kron, Carraro, Salcano, Whistle, Sedona vb. yerel olarak gelişen ve büyüyen firmalar olmakla birlikte, alışılagelmişin dışında kullanıcıyı üzmeyen, teknik destek konularında ellerinden geleni esirgemeyen firmalar. Hayalinizdeki bisiklet için bütçeniz çokta yeterli değilse bu firmalardan birine yönelmenizi tavsiye ederim. Yurt dışı ve yurt içi firmalar arasındaki fiyat/performans dengesi çok bariz şekilde görünmekte; yurt dışı firmalar düşük grupsetleri yüksek fiyata satarken yerli firmalar yüksek grupsetleri daha düşük fiyatlara satabiliyorlar. Çünkü bu firmalar büyüme aşamasında, bunu kullanın, kaliteyi ucuza alabileceğiniz dönemlerden birindesiniz Bu dönem muhtemelen 2018 senesine dek sürecek, firmaların hepsi tüketiciyi yani “sizi” sevdirmek ve sevindirmek için çabalıyorlar emin olun.
Yazının sonuna doğru yaklaşırken şu yukarıdaki bütçe konusunu tekrar gözden geçirip birkaç şey daha paylaşmayı uygun görüyorum. Yol bisikletinde “bütçe”, sadece bisiklet için değil, aynı zamanda ekipman için de ayrılmalı. Yol bisikleti kıyafetleri oldukça şık ama pahalı, Yol bisikleti kaskları da öyle, Bisiklete harcadığınız paranın yaklaşık %20 sini daha kenarda bulundurduğunuzdan emin olun, zira kasktı formaydı mataraydı derken bir %20 daha harcamak zorunda kalacaksınız. Almanız gereken ekstra aksesuarlara Aksesuar mı? Hangisi başlıklı makaleden erişebilirsiniz. Benim tavsiyem bisikleti kesinlikle kasksız kullanmamanızdır.
Bisikletinizi almaya gittiğinizde mağaza çalışanına küçük bir test sürüşü yapmak istediğinizi ve bunun mümkün olup olmadığını sorun, ve bu kararınızda ısrarcı olun. Bisikletin açılarına, tutuş pozisyonuna, uzanma mesafesine dikkat edin. Çok ucuza bulmuş olabileceğiniz bir bisiklet, sırf açıları ve boyu yüzünden size daha çok masraf yaptırabilir. Bunun dışında garanti koşullarını kesinlikle net bir şekilde öğrenin, kadrosu ömür boyu garantili olanları tercih etmeniz uzun vadede kar etmenizi sağlayacaktır. Bunun dışında başka bir önemli durum yerli firmaların bir çoğunun sunduğu bakım kuponu. Salcano, carraro gibi markalardan bir bisiklet aldığınızda bisikletçi size “2” adet bakım kuponu verecektir. Bu bakım kuponları, bisikletinizi ücretsiz bakıma sokmanıza ve ayarlarını tekrar yaptırmanıza yarıyor. Bir bisikletçiye gidip, kuponu ve bisikletinizi veriyorsunuz, teknik servis ise bisikletinizin bakımını ücretsiz yapıyor. Ama bazı bisiklet satıcıları bu kuponları size vermeyerek kar etmeye çalışabiliyorlar.bu kuponların piyasa fiyatı ortalama 30 ila 60 tl arası değişiyor. Yani bisikletçi 1000 liralık bisikleti size 900 liraya verip, kuponlarınızı vermezse “oh be ucuza aldık” demeyin, gidin ve kuponlarınızı isteyin Bisikleti yine de 900 liraya alın ama, öyle de pazarlıkçı olun. Sıkı bir pazarlıkla fiyatı inmeyecek ürün yoktur. Yerli markalarda nakitte %15’lere kadar pazarlık yapabilirsiniz. Eğer satıcı pazarlığa yanaşmıyorsa onun istediği parayı vereceğinizi ama yanında da birşey (kask vs) istediğinizi söyleyin. Hem onun hem sizin işinize gelecek güzel teklifler sunun. Fiyatta anlaştıktan sonra bisikletçinin yeni yol bisikletinizin ayarlarını yapmasını bekleyin ve doğru yaptığından emin olun. Yapılan ilk ayarlar genellikle ilk 5 sürüş civarında bozulacaktır. Tellerin gerginliği vs daha oturmadığı için böyle bir sorun başınıza gelebilir, bakım kuponunuzla bisikletçiye gidip tekrar yaptırın. İkinci ayarlar her zaman kalıcı olur.
Size “şu markayı al” diyen insanlardan uzak durun. Yeni bisiklet seçiminde en çok karşılaşılan hata; araştırmadan, başkalarından gelen tavsiyeler doğrultusunda bisiklet almaktır. Genelde firmalar bunu kullanırlar, yukarıda da yazdığım gibi, yol bisikletinde “en iyisi” diye bir şey yok. Siz siz olun, yeni bisiklet seçimi yaparken kimseyi dinlemeyin, vücudunuza, gözünüze ve kalbinize en çok uyanı alın. Böylece aranızdaki enerji daha verimli olur. Okuduğunuz için teşekkür ederim, hepinize iyi sürüşler.
Yeni bir yol bisikleti seçerken dikkat edilmesi gereken önemli noktalar.
Yol bisikletinde bütçe
Yol bisikleti satın alırken dikkat etmeniz gereken en önemli madde bisiklete ayıracağınız bütçedir. Bütçe bölümünü 500-1000 TL, 1000-3000 TL, 3000-6000 TL, 6000-10000 TL ve 10000+ TL olarak 5 ana gruba ayırırsak, orta seviye bir yol bisikleti kullanıcısı için 3000-6000 TL bandı seçim yapmak için gayet geniş bir aralık sunuyor. Amatörlük seviyesini 500-1000 TL olarak belirlediğimizden bu fiyat aralığında seçim yapma imkanınız daha kısıtlı hatta sıfır modeller arasında amatör seviyede alınabilecek yol bisikleti modelleri bir elin parmağını geçmeyecektir. Üst gruplara girdiğimizde 6000-10000 TL arası yine seçim yapma imkanının kısıtlı olduğu aralıklardan biri, çünkü bir çok firmanın amiral gemisi modellerinin orta seviye bisikletleri bu fiyat aralığında. Bisiklete ayırabilecek 10000+ TL bütçeniz varsa seçim aralığınız fazlaca geniş, bu aralıkta ise seçim tamamen renklere, ağırlıklara, marka tutkusuna kalmış durumda.
Bütçe bölümündeki 500-1000 TL aralığı, bisiklete binmeyi yeni öğrenen ama yol bisikletiyle bu işe başlamak isteyenler için uygun. Yani 1000 TL’ye kadar yol bisikleti önerisi istiyorsanız, alacağınız bisiklet sizi sadece idare edecek bir bisiklet olacaktır. Kısa vadede 1000-3000 TL bandına çıkacağınız kuvvetle muhtemel.
1000-3000 TL daha önceden bisiklet kullanmış, artık yol bisikleti kullanmak isteyenler için, 3000-6000 TL yol bisikletini uzun süre deneyimleyen ve artık sınıf atlamak isteyenler için, 6000-10000 TL uzun süredir bisiklet kullanan ve artık çok küçük ağırlıkların/açıların performansını etkilediğini düşünen kullanıcılar için, 10000+ TL ise yarışçı kategorisinde bulunan kullanıcılar veya marka tutkusu yüzünden bu bütçeye çıkan yol bisikleti sürücüleri için uygun bütçelerdir. Tabi bu demek değil ki yeni başlayan birisi 7000 TL ye yol bisikleti alamaz. Bütçe uygunsa pek tabi alınabilir. Ayrıca yol bisikleti o kadar engin bir deniz ki her zaman her bisikletin, her grupsetin, her jantın daha iyisi var. Yani yol bisikletinde bütçe ne kadar yüksekse bisiklet o kadar iyi oluyor.
Yol bisikletinde kadro ve kadro boyu
Kadro
En sık karşılaşılan ve piyasada en kolay bulunabilen kadro materyalleri alüminyum ve karbon olarak iki gruba ayrılıyor. Bunların dışındaki materyallerin pek bir esprisi olmadığını söylemeden geçmek mümkün değil. Ama alüminyum ve karbon kadrolar da kendi içlerinde birleşip yarı alüminyum yarı karbon diye ayrı bir model oluşturmuş. Bu karışımı bir çok firmanın üretim bandında görmek mümkün. Bu noktada maşası karbon, kadrosu alüminyum kadrolar giriş seviyesi için gayet mantıklı bir seçim olacaktır. Bunun dışında karbon denilen malzemenin neden bu kadar tutulduğunu ve pahalı olduğunu ilerleyen günlerde daha detaylı açıklayacağız. Genel olarak karbon kadrolar yarı profesyonel veya profesyonellere, alüminyum kadrolar (çok ekstrem durumlar dışında) amatörlere, karbon-alüminyum kadrolar ise geçiş dönemindeki kullanıcılar hitap ediyor.
Yol bisikleti kadro boyu
Yol bisikleti kadro boyu diğer bisikletlere nazaran çokta net olmayan ölçülere sahiptir. Genel kanı boyunuza tamamen uyan bir kadro almanız doğrultusunda çoğunluk sağlasa da, sprint çalışmaları için genellikle bir boy küçük kadro boyu tercih ediliyor ve uzmanlar bu seçimin doğru olduğunu savunuyor.
Kadro boyu hesaplamak için bir çok yöntem gösterilmekte, iç bacak boyunu ölçenler, bacağın üst vücuda oranını ölçenler vs. Uzayıp giden bir hesaplama yöntemleri listesi var. Bunların bir çoğu gereksiz uzatılmış, geçerliliği kalmamış ve eskimiş yöntemler olmakla birlikte genel kanı artık sadece boy uzunluğu ile kadro boyunu bulma yönünde. Yapılması gereken asıl hesap ise aşağıda.
Yol Bisikleti Kadro Boyu Hesaplama
Boy | Kadro Boyu (cm) |
155 – 165 cm | 48 – 51 cm |
165 – 170 cm | 51 – 53 cm |
170 – 175 cm | 53 – 55 cm |
175 – 180 cm | 55 – 57 cm |
180 – 185 cm | 57 – 60 cm |
185 – 190 cm | 60 – 62 cm |
190 – 195 cm | 62 – 64 cm |
195 – 200 cm | 64 – …. |
Yukarıdaki bisiklet kadro boyu hesaplama tablosuna göre kadronuzu satın alıp bike fitting uygulaması yaptığınızda rüya gibi bir bisiklete sahip olacağınızdan kuşkunuz olmasın Bu arada dip not olarak belirtmekte fayda var ki bu bisiklet kadro boyları her firma için birerbir örtüşmüyor. x firması’nın 56″ diye belirttiği kadro boyu, y firmasında 54 çıkabiliyor.
Kadro boyu en can alıcı nokta, sakın ucuza geliyor diye size uymayan bir kadro almayın. Hem paranıza hem canınıza yazık olur. Baş edilmez ağrılara maruz kalabilir ve kurtulmak için çok para harcayabilirsiniz. Bazı mağaza çalışanları size uymayan bir kadro boyunu, seleyi indirip kaldırarark, gidonu eğerek size uygun hale getirebileceğini söyleyebilir, hemen çıkın o mağazalardan
Yol Bisikletinde Ekipman
Aldığınız yol bisikletinin üstündeki ekipman, bisiklete vereceğiniz parayla doğru orantılı olmakla birlikte yol bisikletlerinde 3 ana marka altında onlarca grupset bulunmakta. Şahsi kanaatim, Türkiye sınırları içerisinde teknik servis ağı en geniş olan ve hala en sorunsuz marka olan Shimano’yu tercih etmenizdir. Her türlü yedek parçasını çok rahat bulabilir, istediğiniz her yerde tamirini yaptırabilirsiniz. Şu “en iyisi Campagnolo abi” diyenleri ise, pro-peleton’daki bisikletleri incelemeye davet edebilirsiniz (kullanım oranı düşüktür). Zira pahalı mal her zaman iyi değildir, İtalyan bile olsa değildir işte
“En iyisi diye birşey yoktur, siz neyi istiyorsanız o vardır”
Diğer yandan en iyisi, bulunduğunuz bölgede teknik servis ağı en geniş olan, en sorunsuz, en tutarlı olandır.
Yol bisikleti grupset listesi
Klasman / Marka | Shimano | Sram | Campagnolo | |
Amatör | Claris | |||
Giriş Seviyesi | Sora | Apex | Xenon (Durdu) | |
Orta Seviye | Tiagra | Rival | Veloce | |
105 | Centaur (Durdu) | |||
İleri Seviye | Ultegra | Force | Athena | |
Chorus | ||||
Yarış Seviyesi | Ultegra Di2 | Red | Athena EPS | Chorus EPS |
Dura-Ace | Record 11 | Super Record 11 | ||
Ultra Profesyonel Seviye | Dura-Ace Di2 | Red E-Tap (Yeni) | Record 11 EPS | |
Super Record 11 EPS |
Bunun dışında bir de karışık grupset’lerle satılan bisikletler var, fren-vites kolları Shimano 105, ön aktarıcısı Shimano Tiagra, arka aktarıcı Shimano Sora, frenleri ise Tektro marka olan bisikletlerin Shimano 105 grupsetli diye satıldığına hepimiz şahit olmuşuzdur. Bu sistem aynı zamanda Dağ bisikletlerinde de uygulanıyor, dolayısıyla en çok dikkat edilmesi gereken husus budur. Üst Sınıf bisiklet bile alıyor olsanız ürün farklılıklarına dikkat etmenizi öneririm aktarıcı sistemi Shimano, kaset dişlisi sram olan bir çok bisiklet satılıyor.
Yol bisikleti seçiminde jant ve tekerlek faktörü
Yeni alacağınız bisikletin ilk değiştirilecek ekipmanı genelde jant olur. Çünkü bir çok firma, ürün fiyatını düşürmek için janttan kısar, kısar, kısar! Sonunda elinizde “no-name”, ağırlığı belli olmayan, aerodinamisiyle pekte ilgilenilmemiş, hatta bazen kaynak yerleri dahi düzeltilmemiş “sevimsiz” (!) bir jant kalır. Bunu önlemenin tek yolu, jantları en düşük seviye bile olsa “markalı” almaktır. Koyu bir Shimano’cu olarak, giriş seviyesinde alabileceğiniz en iyi jantların Shimano’lardan biri olduğuna bahse varım Üst seviyelerde ise bugüne kadar kimsenin bisikletin üstünde gelen jantları kullandığını görmedim.
Lastikleriniz ise giriş seviyesi için 23 yerine 25 mm olmalı. 23 mm yeni başlayanlar için hem konforsuz, hemde mazgallara çok çabuk girebildiği için riskli bir genişlik. Maşanız kaldırabiliyorsa 28mm bile düşünebilirsiniz, yeterki sizi yol bisikletine küstürmesin, incitmesin
Yol bisikletinde Fiyat/Performans oranı
Yol bisikleti piyasası birden fazla değişkene ve seçime bağlı olarak fiyatların dalgalandığı bir sektör. Özellikle Türkiye’de üretim yapan firmalar Fiyat/Performans dengelerini bozmayı hedefleyen fiyat politikalarına sahip. Bu firmalar Bianchi, Kron, Carraro, Salcano, Whistle, Sedona vb. yerel olarak gelişen ve büyüyen firmalar olmakla birlikte, alışılagelmişin dışında kullanıcıyı üzmeyen, teknik destek konularında ellerinden geleni esirgemeyen firmalar. Hayalinizdeki bisiklet için bütçeniz çokta yeterli değilse bu firmalardan birine yönelmenizi tavsiye ederim. Yurt dışı ve yurt içi firmalar arasındaki fiyat/performans dengesi çok bariz şekilde görünmekte; yurt dışı firmalar düşük grupsetleri yüksek fiyata satarken yerli firmalar yüksek grupsetleri daha düşük fiyatlara satabiliyorlar. Çünkü bu firmalar büyüme aşamasında, bunu kullanın, kaliteyi ucuza alabileceğiniz dönemlerden birindesiniz Bu dönem muhtemelen 2018 senesine dek sürecek, firmaların hepsi tüketiciyi yani “sizi” sevdirmek ve sevindirmek için çabalıyorlar emin olun.
Yazının sonuna doğru yaklaşırken şu yukarıdaki bütçe konusunu tekrar gözden geçirip birkaç şey daha paylaşmayı uygun görüyorum. Yol bisikletinde “bütçe”, sadece bisiklet için değil, aynı zamanda ekipman için de ayrılmalı. Yol bisikleti kıyafetleri oldukça şık ama pahalı, Yol bisikleti kaskları da öyle, Bisiklete harcadığınız paranın yaklaşık %20 sini daha kenarda bulundurduğunuzdan emin olun, zira kasktı formaydı mataraydı derken bir %20 daha harcamak zorunda kalacaksınız. Almanız gereken ekstra aksesuarlara Aksesuar mı? Hangisi başlıklı makaleden erişebilirsiniz. Benim tavsiyem bisikleti kesinlikle kasksız kullanmamanızdır.
Yol bisikleti almaya gidiyoruz
Bisikletinizi almaya gittiğinizde mağaza çalışanına küçük bir test sürüşü yapmak istediğinizi ve bunun mümkün olup olmadığını sorun, ve bu kararınızda ısrarcı olun. Bisikletin açılarına, tutuş pozisyonuna, uzanma mesafesine dikkat edin. Çok ucuza bulmuş olabileceğiniz bir bisiklet, sırf açıları ve boyu yüzünden size daha çok masraf yaptırabilir. Bunun dışında garanti koşullarını kesinlikle net bir şekilde öğrenin, kadrosu ömür boyu garantili olanları tercih etmeniz uzun vadede kar etmenizi sağlayacaktır. Bunun dışında başka bir önemli durum yerli firmaların bir çoğunun sunduğu bakım kuponu. Salcano, carraro gibi markalardan bir bisiklet aldığınızda bisikletçi size “2” adet bakım kuponu verecektir. Bu bakım kuponları, bisikletinizi ücretsiz bakıma sokmanıza ve ayarlarını tekrar yaptırmanıza yarıyor. Bir bisikletçiye gidip, kuponu ve bisikletinizi veriyorsunuz, teknik servis ise bisikletinizin bakımını ücretsiz yapıyor. Ama bazı bisiklet satıcıları bu kuponları size vermeyerek kar etmeye çalışabiliyorlar.bu kuponların piyasa fiyatı ortalama 30 ila 60 tl arası değişiyor. Yani bisikletçi 1000 liralık bisikleti size 900 liraya verip, kuponlarınızı vermezse “oh be ucuza aldık” demeyin, gidin ve kuponlarınızı isteyin Bisikleti yine de 900 liraya alın ama, öyle de pazarlıkçı olun. Sıkı bir pazarlıkla fiyatı inmeyecek ürün yoktur. Yerli markalarda nakitte %15’lere kadar pazarlık yapabilirsiniz. Eğer satıcı pazarlığa yanaşmıyorsa onun istediği parayı vereceğinizi ama yanında da birşey (kask vs) istediğinizi söyleyin. Hem onun hem sizin işinize gelecek güzel teklifler sunun. Fiyatta anlaştıktan sonra bisikletçinin yeni yol bisikletinizin ayarlarını yapmasını bekleyin ve doğru yaptığından emin olun. Yapılan ilk ayarlar genellikle ilk 5 sürüş civarında bozulacaktır. Tellerin gerginliği vs daha oturmadığı için böyle bir sorun başınıza gelebilir, bakım kuponunuzla bisikletçiye gidip tekrar yaptırın. İkinci ayarlar her zaman kalıcı olur.
Size “şu markayı al” diyen insanlardan uzak durun. Yeni bisiklet seçiminde en çok karşılaşılan hata; araştırmadan, başkalarından gelen tavsiyeler doğrultusunda bisiklet almaktır. Genelde firmalar bunu kullanırlar, yukarıda da yazdığım gibi, yol bisikletinde “en iyisi” diye bir şey yok. Siz siz olun, yeni bisiklet seçimi yaparken kimseyi dinlemeyin, vücudunuza, gözünüze ve kalbinize en çok uyanı alın. Böylece aranızdaki enerji daha verimli olur. Okuduğunuz için teşekkür ederim, hepinize iyi sürüşler.