İran, İsrail’in saldırılarının gölgesinde petrol ihracatını artırıyor. Uydu görüntüleri ve sevkiyat verileri, Tahran’ın lojistik stratejisini gözler önüne serdi.
İran'ın petrolünü dünya pazarına ulaştırma çabası, İsrail ile devam eden çatışmalara rağmen hız kesmeden devam ediyor. Ülkenin limanlarından okyanus tankerlerine hızla sevk edilen ham petrol, ihracatta yaşanabilecek olası aksaklıklara rağmen gelir akışını bir süre daha sürdürebilecek düzeyde.
Ancak Kharg Adası’ndaki kritik ihracat terminalinde yer alan dev depolama tanklarının, artan ihracata rağmen dolu olması, uzmanları şaşırttı.
UYDU GÖRÜNTÜLERİ ORTAYA KOYDU Uydu görüntüleriyle petrol hareketlerini takip eden TankerTrackers'in kurucu ortağı Samir Madani, adadaki ham petrol stoklarında gözle görülür bir artış olduğunu doğruladı.
S&P Global Commodity Insights’ın 2024 raporuna göre, Kharg Adası’ndaki toplam depolama kapasitesi yaklaşık 28 milyon varil. Geçtiğimiz ay iki adet 1 milyon varillik tankın daha hizmete alındığı bildirildi. Ancak bu yeni kapasitenin mevcut rakamlara dahil edilip edilmediği net değil. SALDIRISI SONRASI İHRACAT ARTTI İran’ın petrol sevkiyatı, İsrail’in 13 Haziran’da başlattığı saldırıların ardından daha da hız kazandı. TankerTrackers verilerine göre İran, saldırıların başladığı beş günlük süreçte günde ortalama 2,33 milyon varil petrol ihraç etti. Bu rakam, yılın aynı dönemindeki ortalamanın yüzde 44 üzerinde. Madani, “İran’ın önceliği güvenliği sağlamak. O nedenle mümkün olduğunca fazla petrolü sahadan çıkarıp gemilere yüklüyorlar” ifadelerini kullandı. TANKERLER DAĞITILIYOR Tahran’ın bir diğer güvenlik stratejisi ise dikkat çekici. Uydu görüntüleri, İsrail saldırısından önce Kharg Adası’na yakın sularda demirli olan tankerlerin, saldırının ardından bölgeden uzaklaştığını gösteriyor. 17 Haziran tarihli görüntülerde, adanın etrafında bekleyen hiçbir tankerin kalmadığı görülüyor. İran, geçtiğimiz Ekim ayında da benzer bir saldırıyla karşı karşıya kaldığında, tankerleri stratejik biçimde dağıtarak ihracatı aksatmamıştı.
Şimdiki tablo, Tahran’ın geçmişten edindiği tecrübeyi tekrarladığını ve enerji gelirini güvence altına almaya çalıştığını gösteriyor.
Okumaya devam et...
