

İsrail ve İran arasında yaşanan gerilim, dünya petrolünün üçte birinin geçtiği Hürmüz Boğazı’nda kesinti endişesini yeniden alevlendirdi. Boğaz’ın kapanması senaryosu sadece bir olasılık olsa da, küresel enerji fiyatlarını şimdiden yukarı taşıdı.
Ortadoğu’da artan İsrail-İran gerilimi, dünya enerji arzı için hayati önemdeki Hürmüz Boğazı’na ilişkin endişeleri yeniden gün yüzüne çıkardı. Günlük yaklaşık 20 milyon varil petrolün geçtiği dar geçit, küresel arzın yüzde 30’unu taşıyor. Aynı zamanda Katar ve Birleşil Arap Emirlikleri (BAE) gibi ülkelerin LNG( Sıvılaştırılmış doğalgaz) ihracatı da bu güzergaha bağımlı. ALTERNATİF ROTALAR YETERSİZ Uluslararası Enerji Ajansı’na (IEA) göre Hürmüz Boğazı’nın kapanması halinde, alternatif boru hatları günlük taşınan petrol miktarının sadece dörtte birini yönlendirebilecek kapasitede. Bu durum, arzda ciddi bir daralmaya ve fiyatlarda sert artışa yol açabilir. PETROL 100 DOLARI AŞABİLİR Boğazın kapanacağına dair resmi bir adım atılmasa da, yalnızca olasılık fiyatlara yansıdı. Brent petrol, son bir haftada yüzde 12’nin üzerinde artarak 78 dolara kadar yükseldi.
Goldman Sachs, boğazın uzun süreli kapalı kalması durumunda petrolün varil fiyatının 100 doları aşabileceğini öngörüyor. JP Morgan ise bu seviyeyi 130 dolar olarak tahmin ediyor. HİÇ KAPANMADI AMA FİYATLAR HEP ARTTI
Bölge petrol krizine yabancı değil.
1973 yılındaki Yom Kippur savaşında Avrupa ülkeleri israil'e destek verdi. Bu nedenle araplar petrol ambargosuna başladı. Brent fiyatı birkaç ayda 3 dolardan 12 dolara çıktı. 1979 yılında ise İran'da şah devrildi. Devrim sonrası petrol üretimi neredeyse durdu. Brent petrol 15 dolardan 37 dolara fırladı. Hürmüz Boğazı, 1980-1988 arasındaki İran-Irak Savaşı'nda da gündemden düşmedi. İki taraf, birbirinin petrol ticaretini engellemek için hamleler yaptı. Hürmüz'deki gerilim Tanker Savaşı olarak tarihe geçti. Bu dönemde petrol fiyatları 25 dolardan 37 dolara kadar çıktı. 1990-91 yılları arasındaki Körfez savaşıyla birlikte Irak tarafından işgal edilen kuveyt'in petrol üretimi durdu. Fiyatlar 21 dolardan 40 dolara yükseldi. Bölgede 2011-2012 yıllarında da benzer bir gelişme yaşandı.
Ancak boğazın fiilen kapatıldığı hiçbir örnek yaşanmadı. Bu durum, piyasalarda yaşanan yükselişin çoğunlukla “tehdit fiyatlaması” kaynaklı olduğunu ortaya koyuyor.

Okumaya devam et...
